27 Haziran 2011 Pazartesi

İşaretler gerçekten çalışıyor mu?



“Melekleriniz her zaman sizinledir ve gönderdiği işaretlerle sürekli sizinle irtibat halindedir. ”.

Ruhsal çalışmalara başladığım ilk zamanlar, bu cümleyi okuduğumda çok gülerdim. Bu alanda derinleştikçe işaretleri daha iyi anlamaya başladım.
Çoğunuzun bildiği gibi işaretlerin en popüler olanları; kuş tüyü, gökkuşağı, bulutların sizin niyetinize uygun olarak şekil değiştirmesi, yerde para bulmaktır. Eminim sizde, benim gibi durup dururken evde veya sokakta işaretlere rastlamışsınızdır. Örneğin; geçen sene Nepale yaptığım gezilerin birinde; favori tanrılarımdan bolluk ve şevkat tanrısı Ganesh’in tapınağını ziyarete gitmiştim. Ve Ganesh’ten bolluk diledim. Hindistan’da özellikle tapınakların etrafında dilencilere bol bol rastlayabilirsiniz. Ganesh’in tapınağının bulunduğu yerde de bir sürü dilenci vardı. Ve dilencilere rağmen tapınaktan ayrılır ayrılmaz ayaklarımın dibinde demir bir para buldum. Melekler bolluğu her şeye rağmen bulabilirsin diyordu sanki. Bu durum çok hoşuma gitmişti.

Ancak işaretlerle yaşamanın bazı sakıncalı yönleri vardı. Sakıncalı yönler; işaretlere gerektiğinden fazla anlam yüklediğimde ortaya çıkıyordu. Bazen gelen işarete ve anlamına öyle takılıp kalıyordum ki çalıştığım konuyu unutup sadece işaretlerin sihrine odaklanıyordum. Ben durunca gerçekleştirmek istediğim arzum ve hedefim de duruyordu. Bu durumu fark ettiğimde işaretleri yanlış yorumladığımı anladım. İşaretler arzularımızın gerçekleşme yolundaki küçük itici güçlerdi. Ve tek başlarına niyet ve arzumuzu gerçekleştiremiyorlardı. Hala bize ihtiyaçları vardı. Çünkü onlar takım çalışmasına inanıyorlardı.

Diyelim ki iş yerinizde önemli bir proje üzerinde çalışıyorsunuz. Gözden geçirme toplantısında, patronunuz gelişmelerden çok memnun olduğunu söyledi ve sizi tebrik etti diyelim. Böyle bir durumda ne yaparsınız? ; Patronunuzdan olumlu işaret almış olmanıza rağmen ofisinize döner, projenin diğer adımlarını gerçekleştirmek üzere çalışmaya devam edersiniz. Çünkü projenin sonuçlanması için hala size ihtiyaç vardır.
İşte işaretlerle yaşamak proje örneğinde olduğu gibi olmalıdır. Siz hareket ettiğiniz sürece işaretler sürekli size gelecek, durduğunuz da ise onlar da duracaktır. İşaretler sizi sadece niyetinize yani arzunuza bağlarlar.

Artık işaretler geldiğinde durmuyorum. Gelen işaretlere sevdalanıp gönül vermeyi bıraktım. İlerlemeyi seçtiğimde her şeyin yoluna gireceğinden eminim. Öyle ki işaretler hayatımda daha görünür oldular. Size önerim; sizi durduran düşünceleri, olayları fark edin ve onlara sevdalanmayı bırakın. Unutmayın kalıcı bir aşk için emek vermek ve ilerlemek gerekir, bırakın işaretler arkanızdan veya yanınızdan gelsin, hiçbir zaman önünüze geçmesin.
Son olarak işaretlerle ilgili bir diğer anımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Mart ayında Hindistan’da Bodh Gaya’daydım. Dünyanın dört bir yanından gelen Budistler Buddha heykeli ile Buddha’nın altında meditasyon yaparak aydınlandığı ağacın yer aldığı Mahabodhi tapınağını görmek için Bodh Gaya’ya gelirler. Buraya gelen herkes Bodhi ağacının yaprağına sahip olmak isterler. Tek şansınız rüzgarın yaprağı sizin yakınınıza bir yere düşürmesidir. Sabırla size yakın bir yere yaprağın düşmesini beklersiniz.
O gün Mahabodhi tapınağına gittiğimde hava çok sıcaktı ve hiç rüzgâr esmiyordu. Düşen birkaç yaprağı da hemen birileri alıyordu. Bugün fazla yaprak toplayamayacağım diye düşündüm ve duamı okumaya devam ettim. Dua okurken içimden bodhi ağacından tam önüme yaprak düşer ise hayatımın şu döneminde doğru yoldayım anlamına gelsin diye geçirdim. İçimdeki diğer ses ise; “Sibel ya kendini çok riskli bir duruma sokuyorsun, ya düşmezse ne yapacaksın bakalım” diyordu. Duamı okumaya devam ettim. Bodhicitta ile ilgili duaya sıra geldiğinde, Bodhicitta aşamasına gelmiş olmanın ve tüm insanlara karşı nötr hisler taşımanın ne kadar güzel olacağına dair hayal kurarken bir an duygusallaştım. Buradaki bu kadar insanın önünde ağlama lütfen diye kendi kendime söylenirken birden tam önüme bodhi ağacının yaprağı düştü. Artık çok iyi biliyordum ki bu görünmez rehberlerimden gelen bir teyitti. Ama benim yolum bitmemişti. Sadece doğru yöndeydim o kadar…. Daha gidecek bir sürü yolum vardı.

Sevgiler

1 yorum:

  1. ''sizi durduran düşünceleri, olayları fark edin ve onlara sevdalanmayı bırakın. Unutmayın kalıcı bir aşk için emek vermek ve ilerlemek gerekir, bırakın işaretler arkanızdan veya yanınızdan gelsin, hiçbir zaman önünüze geçmesin'' Harikaaaaaaaaaaaa!!!

    YanıtlaSil