20 Temmuz 2010 Salı

“Olma Hali” Nedir ?


Sipürituel çalışmalara olan ilgim 2004 yılında reiki ile başladı. O zamanlarda bu tür konulara ilgi duyan insanlar ile karşılaştığımda aralarında en çok konuştukları kavram “olma hali içinde olmak” tı. Benim devamlı hareket halimde olmamı örnek göstererek “olma hali” ne geçmemİ önerirlerdi. Ben ise “olma halini” ne anlama geldiğini bir türlü anlayamazdım. Ne yani hiç bir şey yapmadan oturup ne olacak ise bekleyecek miydim. Onların da bu konuda çok şey bildiklerini sanmıyordum. Belki de olma halini hissediyorlardı ama tam anlatamıyorlardı. İleriki zamanlarda ruhsal farkındalığım artıkça “olma hali” nin gerçekte ne olduğunu anlayacaktım. “ Olma hali” ne onların söylediği gibi hareket etmeyi bırakmak ne de benim düşündüğüm gibi hiç bir şey yapmadan öylece beklemek anlamına geliyordu.

Yaşamda mutlu olmak ve kendimizi iyi hissetmeyi o kadar çok diliyor ve istiyoruz ki; şunu yaparsam, oraya gidersem mutlu olurum, şuraya gidersem, şu kişiyle konuşursam bana iyi gelir, şu işe girersem çok iyi olur şeklinde gelecekte hissedeceğimizi düşündüğümüz bir duygu hali için devamlı bir şeyler yapar veya bir şeyler üretmeye çalışırız. Mutlu olacağımızı düşündüğümüz şeyi tamamladığımızda ise çoğunlukla mutlu olmayız veya başta havaya girer mutluyuz deriz sonra o anki heyecanımız sabun köpüğü gibi söner gider. Sonra yılmadan mutlu olacağımızı düşündüğümüz farklı bir aktivite, olayı gerçekleştirmek için çalışmaya başlarız. Ve bu böyle devam eder, durur. Bu döngüden kurtulmanın tek yolu öncelikle bizim için mutluluk nedir, mutluluğu hissetmek nasıl olur, huzur, neşe, hayattan zevk almak nedir? Tüm bunları hissetmenın nasıl olduğunu bulmak ile olur.

“Olma hali” deneyimlerimizi yaşarken hissetmek, önce hissetmek sonra yapma haline geçmektir. Yani mutlu olmak, huzuru bulmak için aklımıza gelen bir şeyleri yapmak yerine, önce hissedip, o deneyimin bizim için neyi ifade ettiğini idrak ettikten sonra yapmaya başlama halidir. Oturup hiç bir şey yapmamak” olma hali” değildir.

Oturup hiç bir şey yapmamak tembellik etmek demektir. Korkular içimizde öyle birikmiştir ki kendimizi ifade edecek gücümüz kalmadığından bazen aksiyon almamayı seçeriz. Aksiyon almayı seçtiğimizde ise kontrol etmeye çalışırız.

Yaşadığımız deneyimler sırasında nasıl hissettiğimize, nelere reaksiyon gösterdiğimize, gösterdiğimiz reaksiyonu bizde uyandırdığı hisleri öğrenmeye başladığımızda daha da netleşiriz. Kendimizi daha iyi tanımaya başlarız. Hissetmeye tamamiyle başladığımızda ise neyin ne olduğunu net ve olması gerektiği gibi hissetmeye başlarız. Etrafımızda her şeyi hissetmeye başladığımızda gerçek “neşe hali” oluşmaya başlar. Her şeyi hissetmek, bilmek ve kendi farkındalığımıza getirmek ile kontrol edecek bir şeyin olmadığını kavrar ve rahatlarız. Plan yapmaya gerek olmadan hislerimizin oluşturduğu enerji ile arzularımız doğrultusunda olayları, insanları ve deneyimleri hayatımıza çekmeye başlarız. Önümüze geleni yaşarız. Önümüze gelen hislerimizin yarattığı deneyimler olduğundan hiç çaba göstermeden öylece yaşarız, akışta oluruz.




Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder