Sevdiklerine karşı sevgi ve şefkat gösteren, dünyadaki
fakirlik ve açlık için bir şeyler yapılması gerektiğine inanan zihin aynı zamanda hem öfkelenip nefret eder, hem de kıskanır. Aynı anda hem sevebilen hem de kızabilen bir zihne kim sahip olmak ister? Ya da attığı
her adımın iyi bir şekilde sonuçlanmasını kim istemez?
Tüm bunların gerçekleşmesi için zihnin eğitilmesi
gerekir. Doğadaki düşünebilen, yaratan ve tabii ki seçim şansı olan tek varlık,
insandır.. Evet, her birimiz hem kendimize hem de
diğerlerine faydalı olabilme şansına sahip. Peki, bu şansı ne kadar kullanıyoruz? Bu sorunun yanıtını size
bırakıyorum.
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz beş hafta boyunca “ Nefes Farkındalığı” tekniğinin nasıl uygulanacağından bahsettim.
Bu tekniği uygulamaya başlamış olanlar zihinlerinin eğitilmesi konusunda bir
hayli yol kat ettiler. Hatta bazılarınızın artık çevresine daha farklı bir
gözle bakıyor. Bazılarınız ise uygulamaya başlamadı. Çünkü hala “acaba” diyor. ”Acaba” diyenlere bir çift lafım olacak. Yaşamda her
zaman bir sıfır önde olmak istiyorsanız başka çareniz yok! Niye mi?
Kısaca anlatayım.
Uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda, nefes farkındalığının beynin ön lobunu
geliştirdiği tespit edilmiş. Beynin ön lobu zihinsel süreçlerden sorumludur.
Beynin ön lobunun gelişmesiyle planlama, odaklanma, organize olma, detayları
hatırlama, zaman yönetimi gibi hedef odaklı davranışların da geliştiği
görülmüştür. Ayrıca beynin ön lobunun, beynin diğer parçaları ile bağlantılı olması
sebebiyle duygular ve korkuların düzene girdiği ve kendini daha iyi anlama halinin
gerçekleştiği gözlenmiştir. Bu durum aşırı gerilim, stres, acı ve derin çatışma
hissinden arınma ve ruhsal bakımdan güçlenme ile sonuçlanmaktadır. Hatta “ Nefes Farkındalığı “ çalışmaları yurt
dışında birçok okulun eğitim programına dâhil edilmiş. Özellikle sorunlu çocukların olduğu okullarda
“ Breathe Room” ( Nefes odaları) oluşturulmuş. Sonuçlar ise çok etkileyici. Bu
konuda daha detaylı bilgi almak isteyenler aşağıdaki linkin içeriğini
inceleyebilir.
Zihnimiz ne annemiz ne babamız ne de dünyaca ünlü
gurular tarafından eğitebilir. Bunu ancak ve ancak biz yapabiliriz. Aksi
takdirde aynı zamanda hem seven hem de kızan bir zihne sahip oluruz ki bu
karmaşanın içinde yaşamak hiç kolay değil. “Nefes
Farkındalığı” tekniğine kafayı takmadan önce benden aynı anda hem sevme hem
de kızma karmaşası içinde acı çekiyordum. Niyetim, bu illüzyondan yakamı kurtarmaktı.
“Nefes Farkındalığı” bu konuda bana
çok yardımcı oldu ve olmaya da devam ediyor.
“Hayatla Mücadeleyi bırakmak”, “ Kendinizle
barışmak”, “ Zamanını iyi kullanmak” ve “ Zihinsel Faaliyetlerinizi Geliştirmek”
, “ Başınıza gelenlerin sebebini anlamak”
istiyorsanız “Nefes Farkındalığı” tekniğini gündeminiz alın derim.
Her
Daim Sevgi ve Işıkla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder