Bugünkü yazımda
son zamanların en popüler konularından olan Burun
nefesi mi Ağız nefesi mi? Hangisi doğru? Konusunu masaya yatırmak istiyorum.
On iki sene
önce nefese başladığımda, burnumda et vardı ve dolayısıyla ağızdan nefes alıyordum.
O zamana kadar bu durum beni çok rahatsız etmiyordu. Çünkü ağızdan nefes
alanlarda görüleceği söylenen yorgunluk, halsizlik gibi sorunlar yaşamıyordum. Hatta
yorulmak nedir bilmeyen bir tiptim. Tabii ki stres, sinirlilik gibi sorunlarım
vardı. Fakat bu sorunlar burnundan nefes alanlar da vardı. Keşke kitaplarda yazılanlar
herkes için doğru olsa, o zaman hiç birimizin kafası karışmazdı. Burun organımızda, bedene zararlı
partikülleri filtre edecek mekanizmalar bulunduğundan burnumuzdan nefes alıp
ağızdan nefes verdiğimiz de solunum rahatsızlıklarına yakalanma olasılığım
azalır. Fakat yine de hayatta kalabilmek için örneğin yüzerken ya da dalış
yaparken burun nefesi yerine ağız nefesini kullanmanız hayrınıza olacaktır.
Solunum
kapasitenizi kısa zamanda tam randımanlı kullanmak istiyorsanız ağız nefesini
kullanmanızı öneririm. Biz Transformal nefes koçları uygulama sırasında ağızdan
birbiri ile bağlantılı nefes alıp veririz. Diyafram kasını çalıştırmak için
ağızdan aldığımız havanın kuvvetini kullanırız. Diyafram kası diğer kaslardan
bir farkı yoktur. Enerji vererek diyafram kasınızı çalıştıramazsınız. Özel güçleriniz
varsa ayrı tabii… Diyaframı kasını çalıştırmak için soluduğumuz havanın
kuvvetinden faydalanmak akıllıca olacaktır. Bir saat süren uygulamalarla belli
bir sürü sonra diyafram kası kuvvetlenir, normal işlevini kazanır. Diyafram
kası kuvvetlendikçe solunum sisteminizi tam kapasite kullanmaya başlarız. Bu
şekilde gün içerisinde burundan nefes alırken de diyaframı kullanmak mümkün
hale gelir. Benim gibi burnundan eti olanlar, ağızdan nefes almaya “dur”
diyebilirler. (Önemli Not: İki sene önce doktor kontrolünde burnumdaki etle
ilgili herhangi bir şey yapmama gerek olmadığını söyledi. Demek ki nefes
uygulamaları ile burun etinin negatif etkisini pasifize etmişti)
Spritüal
çalışmalar da yapılan burun nefesine gelirsek, burun nefesi, daha üst
çakralarınızı yani enerji kanallarınızı açmak için kullanılır. Ayrıca odaklanmanıza
da yardımcı olur. Bu tür çalışmalar öncesinde ağız nefesi ile diyaframınızı
belli bir seviyeye getirmenizi öneririm. Meditasyona odaklanamıyorsanız
nefesiniz açık olmadığı içindir. Nefesiniz açıldığında meditasyon yapmanız
kolaylaşacaktır.
Bir
de bazı burun nefesi tekniklerinde nefesinizi tutmanızı önerirler. Şimdi belki
de bazılarınız içinden, şey nefesi tutmak zararlıdır diyor. Bu da tıpkı ağız nefesi zararlıdır söylevine
benzer. Nefesi tutmak tabii ki zararlıdır. Fakat belli bir teknik uygulayarak
nefesi tutmak, bedenimizdeki oksijen ve karbondioksit oranlarını belli bir
seviyeye getirir. Bu da konsantrasyon geliştirmenize yardımcı olur.
Siz
siz olun, size her ne söyleniyorsa söylensin önce araştırın, kendinize
uygulayın ki, doğruyu bulun. Mümkünse hem ağız ve hem de burun nefesinin nimetlerinden
faydalanın. Şimdiye kadar nefesten ölene rastlanmadı. Bedenimiz ve zihnimiz o
kadar güçlü ki bize hangisi iyi o zaten biliyor.
…Kadim öğretilerde söylenen şudur;
Kendimize karşı hoşgörülü olmadıkça dışarıya karşı hoşgörülü olamayız. Bu
yüzden konuları tek taraflı olarak düşünürüz. İki tarafı da düşünmek için
öncelikle kendimize karşı hoşgörülü olmalıyız….
Bir
sonraki yazımda Çok nefes
alıp vermek serbest radikalleri artırmıyor mu? Performanslı nefes alıp vermeler
zararlı mı? Sorularının yanıtlarına bakacağız.
Her
Daim Sevgi Ve Işıkla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder