Her şeyi oluruna bırak, evrene güven, hiçbir şey tesadüf
değil”.….. Bu sözcüklerin hepsi teslim olmakla ilgilidir. Yaşamınızda kaos
olduğunda, güvende hissetmediğinizde, hayal kırıklıkları yaşadığınızda mutlaka teslim
olamadığınız bir şeyler var demektir. Böyle
zamanlarda geçmişin kötü hayaletleri ile geleceğin güçlü baskısı, endişe ve korku
olarak yaşamınıza girer. Teslim olmak zorlaşır. Kendinizi iyice savunmasız hissettiğinizde ise çıkış yolu olarak
psikiyatriste gider, spritüal çalışmalara katılar ya da sakinleştirici hap
arayışına girersiniz. Bu yollar dışında başka bir yol daha vardır. Bu yol, Evliya
Çelebi misali dünyayı dolaşmaktır. Bu yolun işe yaraması iki şarta bağlıdır. Birincisi
tek başına seyahate çıkmak, ikincisi seyahat edeceğiniz ülkeye Türkiye çıkışlı
bir turun olmamasıdır.
Fırsat buldukça bu çıkış yolunu kullanırım. Benim gibi
bildiğinden şaşmayan inatçı bir zihne sahipseniz teslim olabilmek için en uygun
çıkış yolu budur. Bundan üç sene önce, İspanyolca dışında başka dilin konuşulmadığı
Güney Amerika kıtasını ziyarete gittim. Oradayken derdimi anlatmaya çalıştığım
zamanlarda, kendimi sessiz sinema oyununun içinde buluyordum. Çünkü seyahat
öncesi yapılan uyarılara rağmen İspanyolca öğrenmemiştim. İşte bu sayede Peru’dan,
Ekvatora geçerken teslim olmayı öğrendim.
Kara yoluyla yapılan sınır geçişleri genellikle tehlikeli olduğundan geziye gitmeden önce Peru, Ekvatır sınırı için Tibet
gezimde tanıştığım İspanyol arkadaşıma danıştığımda sorun olmayacağını söylemişti.
Fakat sınıra geldiğimde durumun çok farklı olduğunu anladım. Karanlık görünüşlü
yedi sekiz adam kolumdan çekerek arabalarına binmem konusunda ısrar
ediyorlardı. Yapılacak bir şey yoktu. Buraya kadar bayağı yol kat etmiştim. Geriye
dönemezdim. O an orada ne olacaksa olacaktı, teslim olmaktan başka çarem yoktu.
Çaresizlik içinde etrafıma bakınırken, benim gibi otobüsten yeni inmiş Perulu
bir aile gözüme ilişti. Onlara doğru yürüyerek İngilizce bilip bilmediklerini sordum. Evet, çok şükür
ki ailenin kızı İngilizce yanıt verdi. İçim çok rahatlamıştı. Sınırı geçerken hangi
yolun güvenli olduğunu sordum. Ailesiyle bir süre konuştuktan sonra anne ve
babasını işaret ederek onlarla birlikte gitmemi söyledi. İçimden ne kadar
şanslıyım onlar da benim gibi diğer tarafa geçiyorlar diye düşündüm. Taksi ile
bir saat kadar gittikten sonra sınıra ulaştık. Burası gerçekten güvenli bir
sınır kapısıydı. Fakat o sırada Perulu ailenin geri dönmeye hazırlandıklarını
fark ettim. Anladım ki o kadar yolu benim için gelmişlerdi. Evren, en çaresiz
olduğum anda karşıma en uygun olan aileyi çıkartmıştı. O gün istasyonda teslim
olmak yerine endişeyi seçseydim Perulu aileyi fark edemeyecektim. Tüm bunlar bir
an için bile olsa teslim olduğum için gerçekleşmişti.
Savunmasız olduğunuz anlarda teslim olmayı seçtiğinizde
size destek verecek iyi insanların mutlaka orada olacağından emin olun. Bu tür
anlarda ortaya çıkan ihtiyaç hissi o kadar güçlüdür ki yardım etme içgüdüsü yüksek
olan iyi insanları harekete geçirir. Orada ne yapılması gerekiyorsa o olur.
Evren güçlü bir ihtiyaç hissine hemen karşılık verir. Tek şart o an endişe
yerine teslim olmayı seçmektir.
Her daim Sevgi ve Işıkla
Sibel KAVUNOĞLU
BİD: Güney Amerikayı keşfetmek isteyenler blogumu takip edebilir. http://sibelgeziyorsa.blogspot.com.tr/2012/11/yine-bana-yol-gorundu.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder