Bir önceki yazıma; “Bizi çok çok seven dostlarımız
zaman zaman, “şu değersizlik duygunu dönüştürmen lazım, önce kendini düşün”
şeklinde tavsiyelerde bulunurlar. Bu durumda biz ne yaparız? ……… “
şeklinde başlamış ve kişinin kendini düşünme tarzı ile ilgili bazı bilgileri
paylaşmıştım. Bu sefer ki yazımda ise değersizlik duygusunun nasıl oluştuğuna
dair görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
Eminim, her birinizin değersizlik duygusunu yok etmek
için uyguladığı bir takım teknikler vardır. Aranızda şimdiye kadar
arzuladığı sonucu ulaşamamış olanlar varsa bence sorun uyguladığınız teknikten
kaynaklanmıyor. Uyguladığınız teknik ne kadar güçlü olursa olsun önce özgür
iradenin onayından geçmesi gerekiyor. Bir türlü değersizlik duygusundan
kurtulamadıysanız bunun tek sebebi size hizmet ediyor olması. Nasıl mı? Hadi
birlikte bu durumu analiz edelim;
Sürekli ilgi ve alaka görmek isteriz. Zihnin algıda
seçicilik mekanizması da bu isteğimize uygun olarak çalışmaya başlar. Ve bize en
çok ilgi ve alaka gösterenlerin "acıların
çocuğu " tarzını seçenler olduğunu gösterir. İlk başlarda zavallı
havasına bürünmek hoşumuza gitmese de bu bilginin doğruluğunu kontrol etmek
isteriz. Biraz yalan dolanın kimseye zararı olmaz diyerek bir kaç pilot
uygulama yaparız. Ne kadar kırılgan ya da beceriksiz olduğumuzdan bahsederek
diğerlerinin gözüne girmeye çalışırız. Bunun üzerine diğerleri de bize yardımcı
olmak adına bir takım tavsiyelerde bulunurlar. Başarıya ulaştıkça bu teknikte
daha da uzmanlaştığımızı fark ederiz. Aslında her şey alma verme dengesine
uygun olarak gelişmektedir. Birileri almak ister, diğerleri de vermek.
Ancak bu tarz bir alma verme negatiflik üzerine kuruludur.
Zamanla bu konuda uzmanlaşırız. Öyle bir an gelir ki
oynadığımız oyuna kendimiz de inanmaya başlarız ki, işte o an değersizlik
duygusu bizimle birlikte demektir. Sonrasında ise şunlar olur. Kişi, kendisine
olan güvenini yitirir, kendisini olduğu gibi ifade etmemeye başlar, ileride
açmak için yatırım yapmak zorunda kalacağı o güzelim çakralar kapanır. Her
şeyde olduğu gibi bu teknik de uzun süreli başarılı olmaz. Verdikleri
tavsiyelere uymadığımızı fark eden diğerleri artık tavsiyede bulunmamaya
başlarlar ve tekrar başa döneriz.
Bu konuyla ilgili göz ardı edilen başka bir önemli konu
da şudur. Kendisini değersiz hisseden bir kişi, diğerlerinin değerini
bilemeyecek, sevgili dostlarına da karşı saygısızca davranacaktır.
Sorumluluktan kaçmak adına diğerlerini suçlayacaktır. Hak, adalet
kavramlarını da yanlış yorumlayacaktır. Ve birçok insanın canını yakıp,
acı çekmesine sebep olacaktır. Bence bu kabul edilemez. Siz de benimle aynı
fikirdeyseniz yani başkalarına ve kendinize zarar vermek
istemiyorsanız değersizlik duygusunun size nasıl hizmet ettiğini
keşfetmelisiniz. Unutmayın, her zaman aynı hizmeti verecek başka bir şey
mutlaka bulunur.
Her daim sevgi ve aşkla
www.nefestr.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder