Dış
görünüş çok önemlidir. Hele önemli bir toplantıya katılacaksanız, öncesinde
yıkanır, paklanır, dolabınızdaki en güzel kıyafeti seçer, berbere gider, bayansanız
güzel bir makyaj yaparsınız. Her şeyden emin olduğunuzda toplantının olduğu
yere gitmek için yola çıkarsınız. Toplantının gerçekleşeceği odaya girmeden önce
gözünüz duvarda duran aynadaki görüntünüze takılır. Görüntünüzle gurur
duyarsınız, gözlerinizin içi güler. Dış görünüşünüz tam da hayal ettiğiniz
gibidir. Toplantıya katılanlara şöyle bir göz atarsınız. Aa, ahh o da ne! Aranızın hiç de iyi olmadığı bir arkadaşınız
da orada... O an içinizde hiç de hoş olmayan bir enerji yükselmeye başlar,
yüzünüz hafifçe kızarır. Kaşlarınız çatılır, alnınızda derin bir kırışık
belirir. Hâlbuki evden çıkmadan önce bu kırışıktan eser yoktur. Bedeninizden
yükselen sıcaklıkla terlemeye başlarsınız. O güzel görüntünüzle hiç de
uyuşmayan nahoş bir ter kokusu yükselmeye başlar. Artık odaya ilk girişinizdeki
görüntünüzden eser kalmamıştır. Makyaja, güzellik malzemelerine harcadığınız
onca para tek bir öfke anı ile boşa gitmiştir.
Bir tek
öfke anı ile, estetik, botoks, dolgu, lazer gibi tekniklere büyük paralar
vererek korumaya çalıştığınız güzelliğiniz yok olabilir. Aslında “Her şey
tek pamuk ipliğine bağlı” denilen şey de budur. Gerçekten güzel görünmek
istiyorsanız genç ve taze görünmek için aldığınız önlemler listesine öfke ve nefretle
baş edebilmeyi de eklemeniz gerekir. Bunlarla baş etmeyi başardığınızda suratınızda
doğal bir aydınlanma olacağından listedeki bazı maddelere hiç gerek kalmayacaktır.
Bir
sonraki iki yazımda öfke ile baş etmenin yollarından bahsedeceğim.
Her daim Sevgi ve ışıkla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder