Çoğunlukla negatif enerjinin dışarıdan geldiğine inanır, etrafımızdaki insanların
bazılarını acılarımızın bazılarını da mutluluğumuzın sebebi olarak görürüz. Mutlu
olabilmek için acıdan uzak kalmanın
yollarını araştırırız. Fakat ne olur?
Acılardan uzaklaşmak, negatifi bulup
dönüştürme anlamına geldiğinden daha çok negatife odaklanır, kendimizi negatifin
içinde buluveririz. Yani, “ Kendi kazdığımız
kuyuya düşeriz” Adeta, niyetimiz düşmanınız haline gelir. Aranızda “Adam sen de bu böyle geldi böyle gider”
diyen olabilir. Ancak mutsuzluğun, sağlıklı düşünememe, kendinden uzaklaşma gibi
hoşunuza gitmeyecek bir sürü şeyi de beraberinde getireceğini de unutmayın.
“Yok,
ben yine de bir şeyler yapmak isterim” diyorsanız, yazdıklarımın doğru olup
olmadığını tesbit etmek için birkaç dakikalığına
zihninizden geçen düşünceleri izleyin. Endişe yaratan, memnuniyetsizlik kokan
düşünceleri fark etmeye odaklanın. Başta bu düşünceleri fark etmek zaman
alabilir. Çünkü çoğu zaman onları fark etmemeye ya da unutmaya meyilli oluruz. Bunun
için de ileriki günlerde örneğin; yolda yürürken, alışveriş yaparken, yemek
yerken beğendiğiniz ya da beğenmediğiniz size itici gelen şeyleri listeleyin. Listelerken
onlarla ilgili neler hissettiğinizi fark edin.
-
Çekildiğimiz/Yöneldiğimiz
Şeyler
-
İttiğimiz/Tiksindiğimiz
Şeyler
Bir
kaç gün üst üste belli zaman aralıklarında bu çalışmayı yaptığınızda zihnin
keyif alma olasılığı fazla olan aktivite, insan ve nesnelere yöneldiğini,
memnuniyetsizlik getireceklerden de uzaklaştığını fark edeceksiniz. Bu da daha
çok yaşadığınız andan keyif almak yerine dışarıda neler olduğuna
odaklandığınızı gösterir.
Bu döngüden
çıkabilmenin en iyi yolu iç güzelliklerimizin farkında varmaktır ki bu da en
iyi konsantrasyon geliştirerek gerçekleşir. Konsantrasyon geliştirirken
zihinden geçen iyi ya da kötü şeylere odaklanmadan sadece izleyerek zihnin
davranış şeklini öğreniriz. Zihni tanıdıkça çektiğimiz acıları fark ederiz. Bu
aslında hiç de kötü değildir. Çünkü
acıları bildiğimiz sürece onlarle ilgili bir şeyler yapabiliriz.
Konsantrasyon
geliştirme işinde uzmanlaşmak için yapılacak ilk iş mutluluğun dışarıda
olmadığını kabul etmektir. Gerçek mutluluğun dünyadan alınan ya da sizin yaratacağınız
bir şey değildir. Mutluluk dışarısı ile uyum içinde olmaktır. Bu uyum da iç
güzelliklerinizi ortaya çıkardığınız ölçüde gerçekleşir. İç güzellikler ortaya
çıktıkça “Dışarıdan ne alabilirim”
yerine “dışarıya yani evrene neler
verebilirim?” daha önemli hale gelir.
Mutluluk konusunu bu açıdan
değerlendirmedikçe konsantrasyon geliştirme konusunu hep ertelersiniz. Konsantrasyon ile birlikte diğer önemli şey
ise kendi kendimizi sevmek ve sürekli kendimizin güzel şeylerin olmasını
dilemektir. Çünkü konsantrasyon
geliştirmek basit ama zor bir süreçtir. Bu süreçte kendimizi sevmez ve bu sevgiyi
diğerleriyle paylaşmazsak zorlanırız.
Her Daim Sevgi
ve Işıkla
Konsantrasyon
geliştirmekle ilgili geçtiğimiz aylarda birkaç farklı yazı yazdım. İsteyen
tekrar göz atabilir. ( Nefes Farkındalığı I-II-III-III ve Meditasyon başlıklı
yazılar)
Bu yazının kaynağı Budist öğretilerdir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder