18 Ekim 2014 Cumartesi

Mutluluğu Doğru Yerde mi Arıyorsunuz?

           



   Çoğunlukla negatif enerjinin dışarıdan geldiğine inanır, etrafımızdaki insanların bazılarını acılarımızın bazılarını da mutluluğumuzın sebebi olarak görürüz. Mutlu olabilmek için  acıdan uzak kalmanın yollarını araştırırız. Fakat ne olur?

Acılardan uzaklaşmak, negatifi bulup dönüştürme anlamına geldiğinden daha çok negatife odaklanır, kendimizi negatifin içinde buluveririz. Yani, “ Kendi kazdığımız kuyuya düşeriz” Adeta, niyetimiz düşmanınız haline gelir. Aranızda “Adam sen de bu böyle geldi böyle gider” diyen olabilir. Ancak mutsuzluğun, sağlıklı düşünememe, kendinden uzaklaşma gibi hoşunuza gitmeyecek bir sürü şeyi de beraberinde getireceğini de unutmayın.

 “Yok, ben yine de bir şeyler yapmak isterim” diyorsanız, yazdıklarımın doğru olup olmadığını tesbit etmek için birkaç dakikalığına zihninizden geçen düşünceleri izleyin. Endişe yaratan, memnuniyetsizlik kokan düşünceleri fark etmeye odaklanın. Başta bu düşünceleri fark etmek zaman alabilir. Çünkü çoğu zaman onları fark etmemeye ya da unutmaya meyilli oluruz. Bunun için de ileriki günlerde örneğin; yolda yürürken, alışveriş yaparken, yemek yerken beğendiğiniz ya da beğenmediğiniz size itici gelen şeyleri listeleyin. Listelerken onlarla ilgili neler hissettiğinizi fark edin.

-       Çekildiğimiz/Yöneldiğimiz Şeyler
-       İttiğimiz/Tiksindiğimiz Şeyler

Bir kaç gün üst üste belli zaman aralıklarında bu çalışmayı yaptığınızda zihnin keyif alma olasılığı fazla olan aktivite, insan ve nesnelere yöneldiğini, memnuniyetsizlik getireceklerden de uzaklaştığını fark edeceksiniz. Bu da daha çok yaşadığınız andan keyif almak yerine dışarıda neler olduğuna odaklandığınızı gösterir.

Bu döngüden çıkabilmenin en iyi yolu iç güzelliklerimizin farkında varmaktır ki bu da en iyi konsantrasyon geliştirerek gerçekleşir. Konsantrasyon geliştirirken zihinden geçen iyi ya da kötü şeylere odaklanmadan sadece izleyerek zihnin davranış şeklini öğreniriz. Zihni tanıdıkça çektiğimiz acıları fark ederiz. Bu aslında hiç de kötü değildir.  Çünkü acıları bildiğimiz sürece onlarle ilgili bir şeyler yapabiliriz.

Konsantrasyon geliştirme işinde uzmanlaşmak için yapılacak ilk iş mutluluğun dışarıda olmadığını kabul etmektir. Gerçek mutluluğun dünyadan alınan ya da sizin yaratacağınız bir şey değildir. Mutluluk dışarısı ile uyum içinde olmaktır. Bu uyum da iç güzelliklerinizi ortaya çıkardığınız ölçüde gerçekleşir. İç güzellikler ortaya çıktıkça “Dışarıdan ne alabilirim” yerine “dışarıya yani evrene neler verebilirim?” daha önemli hale gelir.

Mutluluk konusunu bu açıdan değerlendirmedikçe konsantrasyon geliştirme konusunu hep ertelersiniz.  Konsantrasyon ile birlikte diğer önemli şey ise kendi kendimizi sevmek ve sürekli kendimizin güzel şeylerin olmasını dilemektir.  Çünkü konsantrasyon geliştirmek basit ama zor bir süreçtir.  Bu süreçte kendimizi sevmez ve bu sevgiyi diğerleriyle paylaşmazsak zorlanırız.


Her Daim Sevgi ve Işıkla

Konsantrasyon geliştirmekle ilgili geçtiğimiz aylarda birkaç farklı yazı yazdım. İsteyen tekrar göz atabilir. ( Nefes Farkındalığı I-II-III-III ve Meditasyon başlıklı yazılar)


Bu yazının kaynağı Budist öğretilerdir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder