Bir
süredir nefesin fiziksel rahatsızlıklar üzerindeki etkisinden bahsediyorum. Bu
haftaki yazımda ise nefesin zihinsel/duygusal rahatsızlıklar üzerindeki
etkisinden bahsetmek istiyorum.
Nefese
başladığımda fiziksel bir rahatsızlığım yoktu. Kendi kendini sabote, otoriteye
karşı gelme, alışveriş, anne ve iş gibi bağımlılıkları şeklinde
zihinsel/duygusal rahatsızlıklarım vardı.
O zamanlar bu
rahatsızlıkların normal olduğunu düşünüyordum. Nefes seansları yaptıkça
farkındalığım arttı. Aldığım güçlü rehberlikler sayesinde zihinsel/duygusal
rahatsızlıklarımı sağlıklı bir süreç içinde dönüştürebildim, Peki,
nefes bunu nasıl başardı?
Bu sorunun yanıtını Dr.
Judith Kravitz’in” Derin Nefes al Neşe ile Kal” isimli kitabından alıntı
yaparak açıklamak istiyorum.
Nefes zihinsel sağlığımızın
anahtarıdır. Nefes alışımızın derinliğini, ritmini ve hızını değiştirerek
kimyamızı da değiştiririz. Bu değişiklikler olurken, zihin daha da pozitifleşir ve böylece bakış
açımız ve tutumumuz (olaylara karşılık verme şeklimiz) da değişir, neşe, sevgi
gibi pozitif duyguları daha çok deneyimlemeye başlarız.
Artan oksijen sadece
fiziksel beynin ve bilinçli zihnin uyanıklığını ve zihinsel berraklığını
artırmakla kalmaz, bilinçaltı zihne erişir, depolanmış negatiflik ve
baskılanmış duyguların köklerini etkili şekilde dönüştürür. Bu da daha derin
duygusal seviyelerde, Transformal Nefes bilinçaltı zihinden kaynaklanan
negatifliğin silinmesi ve daimi olarak temizlenmesinin bütünleşmesi ile
sonuçlanır.
Gerçekten de nefesle sakinleştirici
kullanmadan zihninizi sakinleştirebilir, yaşamınızda olanlara daha net ve
objektif bir bakış açısıyla bakma hali kazandırabilir. Yani huzuru bulmak,
barışı hissetmek mümkündür. Önemli olan bunu ne kadar istediğinize karar vermenizdir!
Her
Daim Sevgi ve ışıkla
www.nefestr.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder