İstisnasız olarak her insanın olumlu özellikleri vardır. Diğerlerine yardım etmek, nazik davranmak, şefkatli olmak vb.gibi olumlu özellikler arasında yer alır. Bu anlamda başkalarına yardım etmemiş, nazik davranmamış, şefkat göstermemiş bir insana rastlayamazsınız.
Her insanda ortak olan başka bir durum ise doğar doğmaz annesinin sütüyle beslenmesidir. Her birimiz arkadaşça davranmayı, dost olabilmeyi, şefkatli ve nazik olmayı anne ve babamızdan öğrendik. Şefkatli ve nazik olmak bizim doğamızda var. Bu doğanın varlığını kendinizden başlayarak tüm çevrenize yayabilirsiniz. Peki, bu gerçekle ne yapılabillir? Derseniz, yanıt çok basit;
Çevrenizde arkadaşlık ve dostluğun daha önemli olduğu alanlar yaratabilirsiniz. Örneğin yolda yürürken tanımadığınız bir insana gülümseyebilirsiniz. Karşınızdaki kişi, ilk başta bu durumu tuhaf karşılayabilir. Olsun, varsın, tuhaf karşılasın. Sonrasında sizden gelen bir gülümsemeye, gülümsemeyle karşılık vereceği bir an, mutlaka olacaktır. Çünkü o da doğası gereği şefkatli ve nazik olmak gibi olumlu özelliklere sahiptir.
Şimdi size sormak istiyorum. Bu yazdıklarımı her şeyin merkezine alarak düşünmek, konuşmak, hareket etmek sizce nasıl olurdu?
Maalesef şiddet ve savaş hiç bir sorunu çözmüyor. Çatışmadan sevgi çıkmıyor, sadece kendini düşünmek, mutluluk getirmiyor, her şey birbirine bağlı.. Bazen dünyanın ne yaptığını kenara bırakarak içinizden geldiği gibi hareket etmek en iyi çözüm olabilir. Attığınız her adım mutlaka bir sonuç doğurur. Ve bu sonuç sadece sizi ilgilendirir. Bunun için de dünyaya geldiğimizde öğrendiğimiz olumlu özelliklere sahip çıkmak gerekiyor. Bu şekilde diğerlerini hatta dünyayı etkileyebiliriz.
Yaşama şeklimizi, başlangıç seviyesinden ileri seviyeye getirmeliyiz. Doğamızda var olanı geliştirmeli ve hatta önceliklerimiz arasına almalıyız. Bana göre ancak bu şekilde bilgelik ve şefkat kazanabiliriz. Bu anlamda yapılabilecekler çok net aslında..
Diğerlerine kötü ya da duyarsız davranmak yerine kendimizi neden güvensiz hissettiğimize bakabiliriz. Zira güvensiz hissetmemizin sebebi zihnimizdedir. Zihne odaklanarak orada neler olduğunu anlayarak bencilce düşüncelerin esiri olmaya son vererek şefkatli olmak için adım atabiliriz.
Pozitif ya da negatif, karmaşık problemlerle ilgilenebilmek için sakin bir zihne ihtiyaç vardır. Sadece dua ederek bunu başaramayız. Duanın yanında pozitif adımlar da atmak gerekiyor. Pozitif adımlar atabilmek için ise zihne odaklanmalıyız. Düşünce ve duygulardan arınmış sadece olanı gören, algılayan zihin, sakin zihindir. Sakin bir zihni yaratacak olan sebep ise Şefkattir. Şefkati manipüle ederek, zorlayarak yaratmak mümkün değildir.‼️
Bu yazdıklarım size önemsiz geliyorsa, benim için önemli değil. Yazdıklarıma hayatınızda şans vermezseniz, neler yaratabileceğinizi öğrenemeyeceksiniz.
Ama kalbinizi açarsanız kalp rahatsızlığınız kesinlike bitecek, stresiniz azalacak, enerjiniz artacaktır
Benden söylemesi….
Her Daim Sevgi ve ışıkla
Sibel KAVUNOĞLU
Kaynak: Budist öğretiler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder