Bundan üç ay önce “Sürekli Düşünmek Tembel Yapar” isimli
yazımda da bu konuya değinmiştim. Şimdi
aynı konuya biraz daha devam etmek istiyorum. Mutlu eden düşünceler daha çok hülyalara
daldıklarımızdır. Yoldan çıkaranlar ise negatif düşüncelerdir. Her iki türün de
amacı “mutlu olmak” olduğu halde elde
edilen sonuç tatmin edici olmaz.
Çocukken işin
içinden çıkamadığımızda yani yoğun duygularla baş edemeyince zihni takip etmeye
başlarız. Düşünceler, yoğun duygulardan bizi uzaklaştırır. Küçük bir çocuğun,
çaresizlik, üzüntü, kızgınlıktan uzaklaşarak kendini korumak istemesi çok
akıllıcadır. Fakat yetişkin olduğumuzda da
aynı uygulamayı sürdürmek istediğimizde yanılgıya düşeriz.
Çocuk olmak nasıldır?
Çocuk oyun oynar, yemek, okula gitmek, doktora gitmek tarzı aktiviteler için
diğerlerinden yardım alır, sorumluluk alması beklenmez. Yetişkin olmak ise bunun
tam tersidir. Bir yetişkin hayal dünyasında yaşamak yerine hareket ettiğinde, faydalı
aktiviteler bulunduğunda daha mutlu olur. Hayal dünyasını bırakmak istemeyen
yetişkinlerin ortak bir noktası vardır. Bir şeyler yapmak için motivasyona ihtiyaçları yoktur, kötü
şartlardan etkilenmezler. Ona bir iş verin, engel ve zorluklara takılmadan işi başarıyla
sonuçlandırır. Zorluklardan etkilenmemesinin sebebi duygularıyla bağlantısını
kesmiş olmasıdır. Sezgileri ile değil de iç güdüleri ile hareket eder. Bu durum
onu, içinde yaşadığı hayal dünyasının gerçek olmadığını fark etme haline “ dibe vurma haline” götürecektir.
Hayal dünyasının
bir de negatif versiyonu vardır. Kişi, kendini tehdit eden güçlerin olduğunu
hayal eder, güçlü hayal gücü bu düşünceleri gerçekmiş gibi gösterir. Görüntü hormonlar
tarafından desteklendiğinde ise tehdit gerçek olur. Bu tarz bir hayal dünyasında
yaşayan bir insan, diğerlerinin sürekli işine karışıp tavsiyelerde bulunur.
Diğerlerinin içinde oldukları dar boğazdan nasıl çıkabileceklerine kafa yorar, kısaca
onların işine burnunu sokar. Bir sürü gereksiz yük alır.
Şimdi
diyeceksiniz, hiç düşünmeyecek miyiz?
Tabii ki düşüneceğiz, sadece işin suyunu çıkarmayacağız. Hayal dünyasında
yaşamak yerine harekete geçeceğiz.
Belki de şu an “Düşünerek tedbir alıyorum, düşünerek
insanlara yardım etmenin yollarını arıyorum. Başka nasıl tedbir alabilirim, insanlara
yardım edebilirim.” Diyebilirsiniz, hayal dünyanızın yarattığı illüzyondan
dolayı yüzünüzde tehditkar ya da bezgin bir hal olduğu sürece kimse sizden yardım
istemeyecek, daha çok sizden uzaklaşmayı tercih edeceklerdir. Her şeye rağmen yüzünüzde
mutlu bir ifade olabiliyorsa zaten insanlar hiç çekinmeden sizden yardım
isteyeceklerdir.
Bu yüzden de hayal
dünyanızı terk edip gerçeğe yolculuk yapın ki yaşamın keyfini çıkartabilin. Hareket
etmedikçe yaşamın ne kadar güzel olduğunu anlayamazsınız.
Her daim sevgi ve
ışıkla
www.nefestr.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder