Yoda'nın dediği gibi; Korku, karanlık tarafa giden
yoldur. Korku, öfkeyi getirir. Öfke de Nefreti. Nefrette acıyı... Korkuların
sebep olduğu acıyı azaltmak için korkularımızı tek tek analiz etmek güzel bir
başlangıç olabilir. Sizi en çok korktuğunuz şey ne? Dış güçler mi?
pervasız insanlar mı? Yoksa başka bir şey mi?
Genelde insanların bize zarar vereceğinden, ilişkiye
girmekten, yaşadığımız şehirden farklı bir şehre gitmekten, alışık olmadığımız
aktivitelere katılmaktan, manevi ve fiziksel zarar görmekten, sevdiklerimizi
kaybetmekten vb. gibi şeylerden korkarız. Yıllar sonra bir de bakmışsınız,
ürkek, korkak bir insan haline gelmişiz. Hadi kendinize biraz zaman ayırın ve
korkuları gözden geçirelim.
a) Diyelim ki; Çevrenizdeki bazı insanların sizi
üzeceğinden korkuyorsunuz, ( hatta bu konuda bir sürü objektif deliliniz bile
olabilir. )
Bu tarz bir korku, insanların size zarar vereceklerinden
mi? Yoksa sizi suiistimal ettiklerini bile bile herhangi bir tepki göstermeden
onların ahlaksız tekliflerini kabul etmek zorunda kalmaktan mı kaynaklanır?
Ya da suiistimale uğradığınızı fark ederek tepki
verdiğinizde olacaklar mı sizi korkutur? Bu nasıl mı olur? Kısaca özetleyeyim.
Suiistimale uğradığınızda ne yaparsınız? Hemen tepki
verirsiniz. Karşınızdaki kişi o kadar akıllıdır ki hemen gündemini
değiştirip yanlış anladığınızı söyler. Böyle bir durumda siz de doğal olarak
kendinizi suçlu hissedersiniz. İnsanın kendisini suçlu hissetmesi, fiziksel
acıdan daha fazla acı verir. Fiziksel acı belli bir süre sonra
iyileşecektir, suçluluk hissi ise siz fark edene kadar hücrelerinizde saklı
kalır
b) Başka bir örnekte; İlişkiye girmekten korkarsınız.
Burada sizi korkutan, ilişki halindeyken ki var oluş
şekliniz mi? Yoksa istemediğimiz şeylere “Evet” demek zorunda kalmak ya
da özgürlüğünüzün kısıtlanması mı?
c) Trapez, ipte yürüme gibi marjinal aktivitelerde
bulunmaktan korkarsınız,
Bu aktiviteleri yapmaktan çok, bedeninizin ne kadar
güçsüz olduğunu fark edecek ya da yaşamınızda yeni düzenlemeler yapmak zorunda
kalacağınız için mi? Korkarsınız.
d) Bir diğerinde ise daha önce görmediğiniz yerlere
seyahat etmezsiniz,
Bu tür durumlardaki sizi asıl korkutan şey; düzeninizin
bozulması mı?, yeni bir şeyler öğrenmenin getireceği yeni sorumluluklar mı? Yoksa
bir an kendinizi kaybedip gereksiz yere harcama yapmak mı?
Bu örneklerin birkaçı üzerinde kafa yorduğunuzda
korkuların sizin sayenizde var olduğu ortaya çıkacaktır. Bu da kolay yenilir bir
lokma olmayacaktır. Cesareti olanlar korkularına son verirler, cesareti
olmayanlar ise korkmaya devam ederler! Korkular, her zaman bize
hizmet eder. Hizmet etmemiş olsalardı, yaşamımızda olmazlardı.
Aslında belki de hiçbirimiz korkak değilizdir. Kendimize
olan güvensizliği devam ettirmek için korkulardan yardım alırız. Ne
dersiniz? Bu yazdıklarım doğru olabilir mi?
Her Daim sevgi ve ışıkla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder