Budist öğretiler, yaşadığımız
sürece kendimizi korumamız gereken beş oktan bahsederler. Bu beş okun açgözlülük,
nefret, bağımlılık, kıskançlık ve gurur olduğunu söylerler.
Bence aç gözlülük oku ile vurulduğumuzda
diğer oklardan kaçmak zorlaşır. Açgözlülük öyle sinsi bir oktur ki gizlice
hayatınıza sızabilir. Örneğin, bir kitap satın alırsınız. Konusu çok hoşunuza
gider. Hemen gider, aynı yazarın diğer kitaplarından bir kaç tane daha
alırsınız. Bir şekilde tercihleriniz değişir. Daha diğerlerini okumaya vakit
bulamadan başka tür kitaplardan hoşlanmaya başlarsınız. Açgözlülük oku,
kitap gibi küçük şeylerle hayatınıza girerek ihtiyacınızdan fazlasına sahip
olmanız konusunda sizi yüreklendirir. Zamanla bu ihtiyacından fazlasına sahip
olma konusu öyle bir aşamaya gelir ki neyi, neden istediğinizi dahi unutursunuz.
Satın alıp da kullanmadığınız bir sürü şey dolapta sizi bekler.
Şimdi biraz da açgözlülük okunun
zamanla başımıza öreceği bazı çoraplardan bahsetmek istiyorum. İsterseniz siz
de bu yazdıklarımı kendi yaşamınızla karşılaştırın ve doğruluk payı olup
olmadığını tespit edin.
- Sahip olduğunuz bir sürü şeyiniz olduğu
halde gerçekleşmemiş bir sürü hedef sizi bekliyor olabilir. Yani peşinden koştuklarınız
ile yaşam amacınız arasındaki bağlantı kopar. Hâlbuki yaşam amacı, insanı
ayakta tutan tek şeydir.
- Aç gözlülük yaşamınıza tek başına girmez. Arkadaşlarını
da çağırır. Örneğin bu arkadaşlardan
birisi kıskançlıktır. Kıskançlık, “Tüm insanlar eşittir”, “ birlik bilinci”
gibi kavramlarından insanı uzak tutar. Sadece kendinizi düşündüğünüzde tek bir
şey olacaktır. O da; “Yalnız kalmak” Sizin de çok iyi bildiğiniz ve de yaptığınız gibi
hiç kimse sadece kendini düşünen birisi ile birlikte olmayı istemez!
- Aç
gözlülük, sizi seven insanların kimler olduğu konusunda sürekli sizi yanıltır.
Çevrenizde var olan insanların gerçek dostumuz olduğunu düşünmenizi sağlar.
Hâlbuki sizi gerçekten sevenler pek
yanınızda değillerdir ya da yanınızda dursalar dahi ne yapmanız gerektiği
konusunda projeler geliştirmediklerinden varlıkları hissedilmez. Çünkü sürekli
öneride bulunarak ne kadar güçsüz olduğunuzu size hatırlatmak istemezler.
Tüm bu yazdıklarımı toparlarsam bence bir an
evvel şu açgözlülük okunu bedenimizden çıkartmalıyız. Çünkü açgözlülük ve onun
yaşamınızda yarattıklarını deneyimleyerek, evrenin bizi mutluluk, huzur ve sevgiyle
kutsamasını beklemek yanlış olur
Her
Daim sevgi ve Işıkla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder