Her şeyin bir okulu var. Fakat nasıl yaşanacağını öğreten
bir okul yok. Hayatı, daha çok ailelerimizden öğreniyoruz. Onlar da eğitim
almadan, yaşamı tam öğrenmeden çocuk sahibi olduklarından işimiz Allah’a kalmış
durumda.
Yaşamı öğrenelim dediğimizde başvurduğumuz kaynaklar genellikle
dini felsefeler oluyor. Dini felsefeler, üstü örtülmüş hikayeler ve enteresan metaforlarla,
yaşamı öğretiyorlar. Örneğin tek bir cümleden bir kitap çıkartılabiliyor. Paylaşılan
bilgilerin hepsi şifreli. İyi bir karmaya sahipseniz bu bilgilere ulaşabiliyorsunuz.
Ulaştığınızda ise bu bilgileri hayatınıza yansıtmadıkça etkilerini deneyimleyemiyorsunuz.
Daha çok “illa dene, keşfet,
kulaktan dolma olmaz” sloganı
ile yaşam keşfediliyor.
Birkaç gün önce doğum günümdü. Dünyaya gelişiminden bu
yana epey zaman geçmesine rağmen, yaşam sanatını icra etme konusunda bir arpa
boyu yol alabildim. Zamanımın çoğunu, neyin doğru neyin yanlış olduğunu
araştırmakla geçirdim. Ne yazık ki, şimdiye kadar bu konuda net bir bilgiye
sahip olamadım. Burada bir şeyler çizittirsem de, yazdıklarımın hepsini
harfiyen uygulayamadığım zamanlar olabiliyor. Örneğin, kuyrukta beklerken
birileri kaynak olsa tüm yazdıklarımı unutuveriyorum. Sizin anlayacağınız yaşam
bir sanat ve bu sanatı icra etmek çok zor.
Budist öğretiler, doğru ya da yanlış davranmak yerine,
marifetli olmaktan bahsederler. Yaşam sanatını icra ederken, yanlış ya da doğru
yapmak yerine olaya özel, bilgece davranmak yani marifetli (becerikli) olmak
gerekiyor. Bu
da öyle hemen gerçekleştirilebilecek bir şey değil.
Marifetli olabilmek için dikkat edilecek bir
sürü parametre var. Bu yazımda üç tanesinden bahsetmek istiyorum. Birincisi, “niyet” Örneğin,
insanlara yardım ederken ki niyetiniz, ileride size nasıl geri döneceğiyle mi yoksa
onlara gerçekten yardım etmekle mi ilgili? ya da; cömertçe davranmak söz
konusu olduğunda niyetiniz, ileride kendinize olumlu yönde geri dönmesi ile mi
yoksa karşınızdakine destek vermekle mi ilgili? ya da;
diğerlerinin dikkatini çekmek için mi yoksa yaşamdan daha fazla keyif almak ya
da sınırlarınızı aşmak için mi cesaret gösteriyorsunuz? Niyet,
evrendeki en güçlü enerjilerden birisidir. Gerçek niyetiniz neyse o gerçekleşir.
Salt kendinizi düşünerek hareket ettiğinizde, insanlar bilinçli olmasa da bu
durumu sezinlerler. Bir müddet sonra sizinle birlikte olmaktan rahatsızlık duyarlar.
Çünkü birileri tarafından kullanıldığını hissetmek hoş bir duygu değildir. Günün
birinde bir de bakmışsınız yanınızda kimse kalmamış.
Marifetli olmakla ilgili diğer bir konu ise attığınız
adımın gerisindeki enerjinin türüdür. Attığınız adımı motive eden enerji öfke
ve kızgınlık ise niyetiniz iyi dahi olsa, negatifle sonuçlanacaktır. Motive eden enerji şefkat ise
sonuç pozitif olacaktır. Pozitif sonuçlar her zaman mutluluk getirir. Mutlu
olduğunuzda öfke, nefret olmaz ve daha faydalı şeyler yapmaya yönelirsiniz.
Düşmanlarınız azalır, sevilen ve sayılan bir insan olursunuz.
Marifetli olmakla ilgili son önemli konu ise zihindeki
düşüncelerdir. Zihninizden ne tarz düşüncelerin geçmesine izin verirseniz,
attığınız adım ve seçimler, o düşüncenin yarattığı adım ve seçimler olacaktır.
Attığınız adım ve seçimlerin gerisindeki enerjinin ne olduğu, nasıl bir insan
olduğunuzu belirler. Nasıl bir insan olduğunuz hayatınızın temasını oluşturur.
Her Daim Sevgi ve Işıkla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder