Geçen sene bu zamanlarda
“ Değişik bir Yeni yıl Mesajı”
başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu yazıyı yazarken Lama Zopa Rinpoche’nin “How To
Practice Dharma: Teachings on the Eight Worldly Dharmas.” İsimli kitabını kaynak olarak kullanmıştım. Biraz
revize ile aynı yazıyı tekrar paylaşmak istiyorum.
Yaşantımızın belli dönemlerinde sekiz dünyevi döngü ile
karşı karşıya geliriz. 2016 yılında bu döngülerin hayatımızda yarattıklarımızı
keşfederek çektiğimiz acılara veda etmeye ne dersiniz? Yanıtınız evet ise önce bu
döngüleri tanıyalım;
Bu döngüler ikili gruplar halindedir. Övgü/eleştiri,
kazanç/kayıp, zevk/acı, ün sahibi olma/gözden düşme gibi sevdiklerimizle
aramızın bozulmasına, dostlukların bitmesine, kendimizden uzaklaşmamıza sebep
olurlar. Bizi yönetmelerine izin verdiğimizde tek bir şey olur; “ Acı Çekeriz” .
Kazanç/kayıp ikilisini seçtiysek, sahip olduklarımızı kaybetme
korkusu öyle güçlü olur ki eninde sonunda acı, eleştiri, suçlama, gözden düşme
ve kayıp hislerinden herhangi birinin ağına düşeriz. Zevk/acı döngüsünde,
herhangi bir şeyden çok keyif alırız. Bu durumun sonsuza kadar devam etmeyecek
olması acı verir. Ün sahibi olma/gözden düşme ikiline yakalandığımızda ise biraz
ünlensek, gözden düşme riski her aklımıza geldiğinde acı çekeriz. Bu döngüler
güçlerini bizden alır. Hayatımızdaki normal şeylere haddinden fazla anlam verdiğimizde
güçlenirler. Nasıl mı?
Lama Zopa Rinpoche kitabında “övgü” döngüsü ile ilgili çok enteresan şeyler yazmış. Diyelim ki
bir arkadaşınız ya da patronunuz size “ Ne
kadar akıllıca davrandın” dedi. Bu sözcükleri ilk duyduğunuzda çok iyi
hissedersiniz kendinizi. İleride o anı hatırladığınızda yine mutlu olursunuz.
Peki, günde birkaç yüz defa “Ne kadar akıllısın”, ne kadar akıllısın” diyerek,
günün birinde dünyanın en mutlu insanı haline gelebilir misiniz? Tabii ki Hayır!.
Çünkü sizi mutlu eden, sözcükler değil, o sözcüklere yüklediğiniz anlamdır. Pek, sözcüklere
verilen bu anlam nereden gelir?
Bu sorunun yanıtı tabii ki “ zihin” olacaktır. Fakat, bu hiç de doğru değildir. Asıl suçlu,
bir türlü bırakamadığımız, sürekli tutunduğumuz cahilce görüşlerdir. Şimdi de
"Sen iyi değilsin"
sözcüğünü irdeleyelim. “Sen iyi değilsin” sözcüğünü ilk duyduğunuzda
mutsuz olursunuz. Hadi şimdi de “değil”
sözcüğünü çıkartın. Sözcük grubu o zaman “sen iyisin” haline gelir
ki, bu sefer de çok mutlu olursunuz. Tek bir “değil” sözcüğünün
duygularımız üzerindeki etkisi enteresandır. “Değil” sözcüğüne çok fazla takılarak içki, sigara vb gibi aktivitelere
yönelen, böylelikle de kendinden uzaklaşan bir sürü insan var aramızda. Bence
hiçbirimiz böyle bir deneyimi hak etmiyoruz.
Yeni yıla girerken 2016 yılı için güzel bir teklifim var.
Hepinizi sözcükler ve onlara verdiğimiz anlam üzerine odaklanmaya davet
ediyorum. Aranızda sözcüklerin yarattığı dengesizlikten sakınmak isteyenler varsa
bir önceki yazımda bahsi geçen 2016 yılı “Mutlaka Yapılacaklar” listesine “sekiz
dünyevi döngü çiftlerinin yaşamınızda yarattığı karmaşaya bir son vermek” maddesini eklesinler. Sekiz dünyevi döngü
geçen seneden beri listemdeler ve ben üzerlerinde tekrar tekrar çalışmaya
niyetliyim.... Peki, tüm bunların nasıl bir faydası olabilir?
İçinizdeki güzel şeyler daha görünür hale gelir. Güzel şeylerin hem kendimize, hem çevremize ve tüm evrene büyük
faydası var. Bence 2016 yılı için bundan daha güzel bir hedef olamaz.
Güzel bir yeni yıl geçirmenizi dilerim
Her daim sevgi ve Işıkla
nefestr.com
Not: Bir sonraki hafta bu yazının devamı var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder