Sevgi yoluna baş koyanlar şöyle derler;
“ Sevgi her şeyden daha değerlidir. ”,
“ Biz sevgiden yapılmışız, Sevgi yapmak
için buradayız”
Çoğumuz bu sözleri biliriz ve doğru olduklarına inanırız.
Fakat yine de kardeşler, dostlar, milletler arasında kavga gürültü hiç
eksilmez. Suikast girişimleri, öldürme, yargılama, suçlama, zarar verme
olayları yüzyıllardır devam edip duruyor. Tüm bunların sevgi adına yapılan yanlış
uygulamalardan kaynaklandığına inanıyorum.
Bence sevginin peşinden koşarken seçtiğimiz yanlış uygulamalardan biri kendimizi feda ederek diğerlerine sevgi göstermek diğeri ise kendimizi daha çok severek sevgiyi öğrenmek. Sevgi uğruna kendimizi feda ettiğimiz de sevgiden çok çaresizliği deneyimliyoruz. Çünkü başkalarının hayatını yaşamaya başlıyoruz. Hayallerimizden vazgeçiyoruz. Bu durumu şöyle bir analiz ettiğimizde böyle bir sonucun tohumunun sevginin peşinde koşmak yerine sevgiyi garanti almak olduğu kolayca anlaşılır.
Bence sevginin peşinden koşarken seçtiğimiz yanlış uygulamalardan biri kendimizi feda ederek diğerlerine sevgi göstermek diğeri ise kendimizi daha çok severek sevgiyi öğrenmek. Sevgi uğruna kendimizi feda ettiğimiz de sevgiden çok çaresizliği deneyimliyoruz. Çünkü başkalarının hayatını yaşamaya başlıyoruz. Hayallerimizden vazgeçiyoruz. Bu durumu şöyle bir analiz ettiğimizde böyle bir sonucun tohumunun sevginin peşinde koşmak yerine sevgiyi garanti almak olduğu kolayca anlaşılır.
Kişi böyle bir
durumu fark ettiğinde yani kendini feda ederek sevgiyi yaratamayacağını
anladığında ise neler oluyor?
Bu sefer de kendini düşünmeye odaklanıyor. Böyle bir
tohumun sonucu ise hırs ve aç gözlülük çemberi oluyor. Bu çember içindeyken başına
gelecekler ise çok net; Çevresinde hiç kimse kalmıyor. Çünkü sadece kendini
düşünen bir kişi ile kimse birlikte olmak istemez.
Birbirine zıt olan bu iki uygulamadan ağzı yanan kişi ne
yapıyor? Her şeyi oluruna bırakmayı seçiyor.
Yapılacak bir şey yok diyerek “pes” ediyor. Bu sefer de “Hem kendini hem de diğerlerini var ederek sevgi yapmayı gerçekleştirmenin”
çaresini arıyor. İnsanlarla olan ilişkilerinde kendini feda etmeden dostlarım,
düşmanlarım, nötr hisler beslediklerim şeklinde ayrım yapmadan hepsine eşit
davranarak sevgi yapmaya odaklanıyor. Sevginin dışarıda değil de içeride olup
olmadığını öğrenmek adına zihin, beden ve ruhunu arındırarak içindeki sevginin
ortaya çıkmasını bekliyor. Bunun için de öfke, kızgınlık, korku, çaresizlik,
tereddüt, şüphe, üzüntü gibi halleri deneyimlediğinde bastırmak yerine bu
duygularla zaman geçirmeyi tercih ediyor. Sigara, içki içerek ya da aşırı
çalışmaya odaklanarak bu hisleri başından savmaya çalışmıyor. Çünkü kendine ve
diğer insanlara ancak bu şekilde anlayış gösterebileceğine biliyor. Ve her
seferinde kendine şunları hatırlatıyor;
“ Hadi, şu an neler
hissettiğine odaklan, bir çok insan da senin gibi bu duyguların pençesinde ve
çok acı çekiyor, eğer bu duygularla birlikte olmayı başarabilirsen, diğer
insanların neler çektiğini anlayabilir, hatta neden bu kadar zalim olduklarını
keşfedebilirsin. Onlara karşı anlayış göstermek ve de daha fazla sevgi yapmak
için bu duygularla birlikte olmaktan daha bilgece bir uygulama olabilir mi? Diğerlerine
anlayış göstermek için geçerli nedeni ancak bu duygularla birlikte olduğunda yaratabilirsin. Şimdiye kadar bu uygulamayı hiç
uygulamadın. Belki aradığın cevapları bu uygulamayla keşfedebilirsin. Kim
bilir!”
Her Daim Sevgi ve Işıkla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder