Anda kalmayı becermek zaman alsa da yaşam kalitemizi
arttırmak için anda kalabilmeyi başarmak çok önemli! İsterseniz şu an her şeyi bir
kenara bırakıp bir süreliğine anda kalmanın yaşamımıza katabileceklerine odaklanalım.
Anda kalma anları, geçmiş hikâyelere ait endişe ve düşünceler ile geleceğin öngörülerinden
uzak kaldığımız anlardır. Peki, bizi yoldan çıkaran, rahatsız eden düşünceler
olmadığında ne olur?
Bizi yoldan çıkaracak hormonlar salgılanmaz, beyin dalgalarımız yavaşlar, beyindeki savunma mekanizması uykuya dalar. Çünkü artık endişelenecek ya da korkacak bir şey yoktur. İşte o zaman bir çocuk gibi safça, heyecanla “şimdi neler oluyor” a bakarız. Olanı olduğu gibi kabul ederiz.
Bizi yoldan çıkaracak hormonlar salgılanmaz, beyin dalgalarımız yavaşlar, beyindeki savunma mekanizması uykuya dalar. Çünkü artık endişelenecek ya da korkacak bir şey yoktur. İşte o zaman bir çocuk gibi safça, heyecanla “şimdi neler oluyor” a bakarız. Olanı olduğu gibi kabul ederiz.
Anda kalma hali, beyin dalgalarımızın hangi dalga
boyunda olduğu ile de ilgilidir. Örneğin, şu an yazdıklarım ile yazacaklarımı aynı
anda düşünüyor, amacımı hatırlıyor, içeriğin anlaşılır olabilmesi için gayret
sarf ediyorum. Tabii bir de yazı yazma hızımı, zihnimden hızla geçen
düşüncelere uydurmaya çalışıyorum. Beynim,
aktif durumda, bu da beynin “ Beta” dalga
boyunda olduğunu gösteriyor. Beyin dalgalarım, tek bir şeye odaklanmayı seçtiğimde
yavaşlayacak, buna bağlı olarak bedenim de rahatlayacak. Bedenin rahatlaması, endişelerin
azalması ve korkuların yok olması anlamına geliyor. İşte böyle durumlarda kendimizi
“
güvende” hissediyoruz.
Yaşadığımız
ana, geçmişi ve geleceği her davet edişimizde kargaşa başlıyor. Çünkü onlar ya geçmişte neler olduğunu
hatırlatarak bizi korkutuyorlar ya da henüz olgunlaşmamış öngörüleri bize gerçekmiş
gibi gösteriyorlar. Her yeni günün yeni bir fırsat olduğunu bilmeyecek kadar
cahiller. Anda kaldığımızda ise içimizdeki iyi olana, şefkate, sükûnete,
bağımsız olana da dokunuyoruz. Onların tohumları bilinçaltının derinlerinde gömülü
ve hepimizin onlara dokunmaya, sulamaya ihtiyacı var. Bu da ancak bilinçli nefes
ve zihninizde çalışarak olur.
Bilinçli
nefes ile ilgili olarak nefes ve nefes farkındalığı hakkında bu köşede yazdığım
yazıları okuyabilirsiniz. Zihinle çalışmak konusunda ise yapılacak bir sürü şey
var. Bu yazımda size küçük bir pratik
çalışma önerebilirim. Endişelendiğinizde ya da korktuğunuzda sizi
endişelendiren o düşünce olmasaydı şu an nasıl olurdunuz ya da ne yapıyor
olurdunuz? Sorusunu kendinize sorup yanıtlarınıza uygun aksiyonlar alın. Bu
pratiği yaptıkça bir sürü anda kalma anları biriktirirsiniz. Cebinizde ne kadar çok anda kalma anları olur ise
huzur, dinginlik, mutluluğun en sevilen müşteriler listesine dâhil olur.
Bir an evvel dostunuzu ve düşmanınızı birbirinden ayırt
etmekte fayda var. Geçmiş ve geleceği
desteklerken aynı zamanda, anda kalma anlarına “ hoşça kal” demiş olabileceğinizi unutmayın. Çünkü geçmiş ve gelecek
anda kalma hallerini deneyimlemenize hiç bir zaman izin vermeyecek. Şimdi belki
de diyorsunuz ki “Acaba tüm bu yazılanlar
doğru mu? “
Sanırım, bu yazdıklarımın doğru olup
olmadığını anlamanız için de anda kalma halini deneyimlemelisiniz!
Her Daim Sevgi ve Işıkla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder