20 Temmuz 2010 Salı

Şu Anki Deneyimleriniz Sizce Yeni mi?

Şu an yaşadıklarınızın geçmişte yaşadıklarınız ile benzerlik gösterdiğini farkettiğiniz oldu mu?

Nefes ve meditasyon çalışması yaptıkça; anda kalma deneyimini yaşama şansım her gün daha da artıyor. Anda kaldığımda ise; geçmişteki tecrübelerimi tekrar tekrar tezahür ettirdiğimi daha net farkediyor ve zihinsel ve ruhsal anlamda ne tür bir gelişim gösteriyorumu çevremdeki kişilerin bana olan davranışlarından takip ediyorum. Ruhsal olarak içimde neleri dönüştürdüğümü aslında etrafımdaki insanlar bana gösteriyorlar. İşin enteresan tarafı onların bu durumdan haberleri yok. Bu şekilde fal baktırmama, kişisel test yaptırmama ve kişisel gelişim üzerine bir sürü kitap devirmeme gerek kalmıyor. Mevlana’nın “ Gel ne olursan Gel” in ne anlama geldiğini daha da iyi kavrıyorum.Hayatıma girenler aslında hepsi ben, onlar ne olur ise olsunlar benim algım ne şekilde ise, o anda ben neysem onları da öyle algılıyorum. Bu sebeple hepimizin bir zaman makinasının içinde yaşadığımızı düşünüyorum. Ama geçmişte hangi yılı yaşamayı seçtiğimizin tam olarak bilincinde olmadığımızı düşünüyorum.

Bu konu ile ilgili olarak insan hayatındaki 7 yıllık döngülerden biraz bahsetmek istiyorum. İlk yedi yılda güvenilir tek kaynak olan ailemizi örnek alarak güvenli bir yaşam oluşturmaya odaklanıyoruz. Çünkü yetişkin olarak onların bizden daha deneyimli olduklarını düşünüyor, geçmişte onların da bir çocuk olduğunu ve deneyimlerini seçerken ailelerini referans aldıkları gerçeğini göz ardı ediyoruz. Ailemizin tepki gösterdiği olayları dikkatle izliyor ve aynı şekilde uygulamaya başlıyoruz. Bir sonraki yedi yıllık döngüde ise okulda hocalarımızdan, arkadaşlarımızdan kopyalamaya başlıyoruz. En sevdiklerimiz en çok kopyaladıklarımızdır. Bir de bakmışız ki bizzat deneyimlememiş olsak ta deneyimler bize mal olmuşlar. Ve böylece zamanla başkalarının yaşamlarını yaşıyor hale geliyoruz. Bu durumun farkında olanlar ancak adlandıramayanlar hayatlarında arayışa başlıyorlar. Kendini tanımaya, keşfetmeye odaklanıyorlar.

“Kendini keşfetme” yolculuğu zorlu ancak sonunda özgürlüğün, barışın ve huzurun, neşenin ve çoşkunun saf bir şekilde hissedildiği bir yolculuk. En azından benim tarafımdan bakıldığında ben böyle görüyorum..

Kendini tanıma yolculuğu öncelikle ise ;
- Beni neler mutlu eder ?
- Beni neler neşelendirir ?
- En çok neleri yapmak bana iyi gelir ?
- Neleri yapmak hoşuma gider?

gibi kuş, böcek şeklinde soruların yanıtlarını keşfetmek ile başlıyor. Bu soruların yanıtını bulmak eğlenceli olmuyor tabii. Çünkü hepsi daha önce üzerinde kafa yormadığımız konular. Ve içine girince çıkmakta, kalmakta insanı zorluyor. Ve çoğu zaman; “ Böyle iyiyim. Arada bir iniş çıkışlarım olabilir ama allaha şükür iyiyim. Şimdi bu sorularla kim uğraşacak.Yapılacak bir sürü işim var zaten ” diyoruz.. Sonra başımıza acılı bir olay geliyor ve dibe vuruyoruz. Tekrar aynı sorular karşımıza çıkıyor.Ya bir önceki gibi yanıt verir; mutsuzluğumuzu bir an için unutup, mevcutta kalmayı seçer ya da yaşadıklarımızın sorumluluğunu almayı seçebiliriz. Ve şu an yaşadıklarımızın, geçmişte kendimiz için seçtiğimiz gerçeğin yansıması olduğu bilgisini kabul edebiliriz.

Şu an yaşadıklarımıza bakıp onları esefle karşılamak, tepki göstermek yerine kendimiz için yeni bir senaryoya karar verebiliriz. Israrla bu senaryoda kalmayı seçebiliriz.

Şu an yaşamınızda hangi duygudaysanız, kendinize neleri layık görüyorsanız geleceğiniz şu anda , şu saniyede seçtiğiniz neyse onu tezahür ettirirsiniz.Örneğin; kendinizi ilişkiye girecek kadar değerli hissetmiyorsanız, sevdiklerinizin sizi terkettiğini ve tercih edilmediğinizi düşünüyorsanız, geçmişteki tecrübenin geleceğiizi oluşturmasına izin vermiş olursunuz.Yani zaman makinasında geçmişi seçersiniz. Çünkü bunlar acılı olsa da kontrolün tamamen sizde olduğu deneyimlerdir. Eğer geleceği yeniden kendi şartlarınızda tezahür ettirmek isterseniz; Tercih edilen bir kadın/erkek, sağlıklı bir ilişkinizin olabileceğini düşünüp hissedebilir, arada sırada şüpheye düşmezseniz, bu düşünceler yaşamınıza aynı şekilde yansıyacak zaman makinasında daha önce yaşanmamış bir zamana gidebilirsiniz. Yaşanmamış olan o zamana geldiğinizi yaşadığınız deneyimlerden ve karşınıza çıkan insanların davranışlarından anlayabilirsiniz.

Negatif duygulara ve hayatımda gerçekleşen stresli olaylara nasıl dur diyeceğim diyorsanız; yukarıda yazdığım soruların yanıtlarını bulmaya bir an evvel başlamakta fayda var. Ayrıca çok sevdiğim ve bizzat deneyimlediğim Michael Brown’un Presense Process kitabındaki Duyguların Temizlenmesi Ritüelini yapmanızı öneririm. İmkanınız var ise kitabın tamamını okuyup kitaptaki diğer çalışmaları yaparsanız bakış açınızda büyük değişiklik patlamalarına hazır olun derim

Bu ritüeli bu bloga bir sonraki yazımda paylaşıyor olacağım

Sevgiyle Kalın

Sibel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder