Bazen aldığımız kararlar ya da attığımız adımlar
bizi rahatsız eder. Böyle durumlarda yapılması gereken başımıza gelenleri şöyle
bir gözden geçirip yolumuza devam etmektir. Bunu yapmadığımızda ise basit bir
kanunu gözden kaçırırız. Bu basit kanun, var oluştaki her şeyin pozitif ve negatif
tarafı olduğundan bahseder. Örneğin; elektriği ele alalım. Pozitif ve negatif uçlar bir araya gelir ve ışık
yani elektrik yaratılır. Hiçbir zaman elektriğe ” Dur kardeş sende negatiflik var benden uzak dur” demeyiz. Elektrik
için konuşturduğumuz bilgeliği keşke attığımız adım ve almış olduğumuz kararlar
için de uygulayabilsek. Onun yerine kurban olmaya ya da diğerlerini suçlamayı
seçeriz.
Kurban olmayı seçtiğimizde bizi biz yapan pozitif
yanlarımızı bir kenara bırakırız. Diğerlerini suçlamayı seçtiğimizde ise sadece
pozitif yanlarımız olduğu fikrine kapılırız. Her ikisi de illüzyondur. Işığa
gidiş negatif ve pozitifin tarafın dengelenmesi ile olacaktır. Bu da masum olduğumuzu kabul etmekten geçer.
Şimdi isterseniz sevimli bir bebeği gözünüzün önüne getirin. Bebekler, çok iyi
bildiğiniz gibi haber vermeden altını ıslatan, ağzından salyalar akan sürekli bakıma
ihtiyacı olan bir varlıklardır. Ancak aranızda herhangi bir kan bağı olmasa da pasparlak
gözleri, pembe yanakları ile garip bir dilden konuşsa da hemen gönlünüzü fethederler.
Hatta sevimli bir bebeğin karşısına
azılı bir katil çıksa, azılı katil gerçek niyetini unutup hemen yumuşayıverir. Çünkü
masumiyetin eritici gücü kötülüğü hemen yok edecektir. Ben derim ki bebeklerin bu
gücünü hep hatırlayın. Unutmayın ki eskiden siz de bir bebektiniz. Belki de
sırf bu yüzden masumiyetin gücünü hatırlamak çok zor olamayacaktır.
Masumiyet olmaz ise ne olur? Onun zıt kardeşi suçluluk,
hayatınıza giriverir. Suçluluk kötü gün dostudur, mümkünse sizi harekete
geçirmez. En kötüsü de gerçeğin üzerini örter. Kendinizi her suçladığınızda ise
masumiyetinizi de ret etmiş olursunuz. Bu da kendinize yapacağınız en büyük
haksızlıktır. Bu durumda evrenin başka bir kanunu gündeme gelir. Bu kanun, “sebep-sonuç”
kanunudur. Haksızlık tohumu ektiğinizde deneyimleriniz hep haksızlıkla sonuçlanacaktır.
Bundan sonrasında ise çekim yasası kendini gösterecek, neye sahipseniz, ne
düşünüyorsanız, neyi deneyimliyorsanız onu çoğaltacaktır.
İyisi mi? Şu masum prensin hikâyesi var ya hani ismi
“kurbağa prens” olan, işte bu hikâyeyi
bir an evvel benimseyin. Bildiğiniz gibi bu hikâyede güzel prenses, kurbağa
prensteki masumiyeti, sihri hissetti ve her şeye rağmen kurbağa prensi öperek
gerçeği yani karanlık içindeki ışığı görünür hale getirdi. Sizin de
masumiyetiniz çok yakınınızda sadece korkmadan onu öpmenizi ve ortaya
çıkarmanızı bekliyor.
Sevgiler
www.nefestr.com
“Başlangıçta hep iyi niyet vardı. Aydınlanmamış
zihnimiz başlangıçtaki iyi niyetimizi öyle bir mutasyona uğrattı ki onu hatırlamaz
olduk”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder