Geçtiğimiz yıl Guru Amma ile tanışmak amacıyla Güney Hindistan’daki ashramına gittim. Bilmeyenleriniz için, Guru Amma, Hindistan’da ünlü guru Babaji’den sonra guruluğunu ilan etmiş iki kadından biridir. Guru Amma’nın ashramını ziyaret ettiğinizde Guru Amma ile ünlü kucaklaşma ritüeline katılıyorsunuz. Ayrıca Amma’yı ziyarete gelen spiritüel hocaların düzenlediği spiritüel aktivitelere de katılabiliyorsunuz. Bu yazımda oradayken katıldığım aktivitelerden “Gülme Yogası” çalışmasnda bahsetmek istiyorum. Gülme yogası hocamız Anna, günde kaç kez güldüğümüzü sorarak çalışmasına başladı. Sonuç kötüydü. Her birimiz ortalama günde sadece 4-5 kez gülüyorduk. Hâlbuki 4 yaşında bir çocuğun her 4 dakikada bir güldüğü tespit edilmişti. Vahim bir durumdaydık. Acilen bir şeylerin yapılması gerekiyordu. Ama zaten bunun için burada değil miydik? Önce çok komik bir şeye gülüyormuşuz gibi rol yaptık. Ortada bir neden yokken farklı ülkelerden gelmiş 30 yabancının önünde tek başına gülmeye çalışmak kolay değildi. Herkes kontrolü elden bırakmamak adına etrafını kolaçan ederek bir sonraki hareketini belirliyordu. Bir müddet sonra yalancı gülmenin sihri hepimize dokundu ve her birimiz zorlama olmaksızın doğal bir şekilde gülmeye başladık. Tüm engeller bir anda ortadan kalkmıştı. Sanki birbirimizi yüzyıllardır tanıyor gibiydik. Bir anda dost olmuştuk. Çünkü hepimiz doğal halimizi deneyimliyorduk. Hiç düşündünüz mü? Öfke, üzüntü, yargılama vb. gibi konulara doğru yelken açtığımızda ne kadar çok zorlanıyoruz. Bu da öfke, üzüntü, endişe vb gibi duyguların bizim doğal halimiz olmadığını gösteriyor. İşte size iki kocaman soru? -Doğal halimiz olmayan öfke, üzüntü, yargılama vb.gibi duygulara neden bu kadar zaman ve enerji harcıyoruz? -Doğal halimiz olan gülmeye neden zaman ayıramıyoruz? Gülmenin gücünü keşfeden bazı bilim adamları gülmenin insanın yaşamında neler sağladığına dair birkaç araştırma yapmışlar. Araştırma sonuçları şöyle çıkmış; University of Maryland Medical center’da yapılan bilimsel araştırma sonucunda kan akışında olumlu yönde değişim gözlenmiş. Kalp hastası olanlarla yapılan araştırma sonucunda günde 30 dakika gülenlerin ikinci bir kalp krizi geçirme olasılığının düştüğü görülmüş, Japonya’da yapılan bir çalışmada ise; Diyabetik hastalara her gün komedi filmleri seyrettirilerek gülmeleri sağlanmış ve hastaların kan şekeri seviyesi düzelme gözlenmiş. Vanderbilt Universitesinde yapılan bir araştırmada; 10 dakikalık kalpten gülmenin 30 dakikalık koşuya eşit olduğu, 100 gülmenin 15 dakikalık bisiklet egzersizine eşit değerde olduğu hesaplanmış. Hayatımızdan atmaya çalıştığımız kızgınlık, öfke ve kine olan odağımızın gülme ile yok edebildiği görülmüş. Kendimizi gülmeye teşvik ettiğimizde öncelikle korkunun, karışıklığın gittiği, neşenin geldiği gözlenmiş. Negatifi temizlediği ve yerine yaşam enerjisi verdiği tespit edilmiş. Gülmenin bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği ve alerjilerde de düzelme gözlenmiş. Gülmenin stres hormonlarının salgılanmasını önlediği, seviyesini arttırarak fiziksel ve duygusal çözülmelere sebep olduğu gözlenmiş. Ne kadar enteresan değil mi? Hiç bir yatırım yapmadan sadece gülerek sağlıklı ve mutlu olma imkânımız var. 4 yaşında bir çocuk 4 dakikada bir gülüyor ise siz de kendinize gülmek için neden yaratın. Başlangıç hedefiniz saatte bir gülmek olsun... Sevgiler Gerçeğiniz arzu ve isteklerinizdir. www.yourwishisyourreality.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder